Genel bilgiler
Esrar, cannabis sativa adı verilen hint keneviri bitkisinin
kahverengi/yeşil çiçeklerin
karışımından, saplar, tohumlar ve
yapraklarından oluşmaktadır. Esrarın
dumanı genellikle sert, acı ve keskindir
ve ot kokusuna benzer. Esrar’ın aktif
ana etken uyuşturucu maddesi THC’dir
(Delta-9-tetrahydrocannabinol).
Sarıkız, kuru, ot, joint, derman, giye olarak da
adlandırılmaktadır. İşleniş biçimine
göre bazı farklılıklar gösterir ve
bunlara göre farklı isimler alır. Bunlar
arasında Marijuana, Gubar, Ganja
sayılabilir.
Esrar, “haşiş” olarak bilinir.
İngilizce’de “hash, hashish”,
Fransızca’da “Hachisch” olarak yazılır.
Arapça’da ise “haşiş” ya da “Haşhiş”
olarak adlandırılır. “Haşiş” (hint
keneveri/cannabis indica) ile “Afyon
haşhaşı” (papaver Somniferum L)
birbirine karışan iki kavramdır. Bu iki
bitki aynı familyadan olmakla birlikte,
birbirlerinden farklı bitkilerdir.
Kullanım yolu
Genellikle sigara şeklinde kullanılır.
Kova veya bong adı verilen bir yöntem
ile buharını içe çekmek yoluyla da
kullanılmaktadır. Bir başka kullanım
şekli de, esrarın keke karıştırılması ya
da çay olarak içilmesidir
Esrarın Etkileri
Esrar içildiğinde etkisi birkaç dakika
içinde ortaya çıkar. Yarım saat içinde
etkisi en üst düzeye gelmekte ve bu etki
2-4 saat içinde sonlanmaktadır. Hareket
becerilerindeki bozukluk 8-12 saat devam
eder. Esrar kullanımı kısa süreli öfori
ve rahatlama, algıda değişiklik, zaman
algısında bozulma ve duyusal
deneyimlerde abartıya neden olmaktadır.
Kullanımdan sonra çok fazla yeme
görülebilmektedir.
Esrarın sigara halinde içilmesi, ilk
dakikalardan itibaren kalp atışlarının
%20-50 oranında artmasına neden
olmaktadır. Bu etki yaklaşık 3 saat
sürmektedir. Esrar kullanıldıktan sonra
kişi oturuyorsa kan basıncı artmakta,
ayakta duruyorsa düşmektedir.
Esrar kullanımının
psikolojik etkileri ruh haline, alınan
uyuşturucu maddenin dozajına, ortama ve
geçmiş deneyimlere göre değişkenlik
gösterir. Kısa süreli kullanıma
bağlı hareketlerde ve öğrenme, bellek,
dikkat gibi işlevlerde bozukluk
oluşturması yanında, anksiyete,
panik atak,
paranoya ve şaşkınlığa yol açabilir.
Sık olmasa da
flashback’ler yaşanabilir. Erken
yaşlarda esrar kullanımı ile ileriki
yaşlarda görülen depresyon arasında bir
ilişki saptanmıştır. Esrar kullanımıyla
yaşanan psikososyal sorunlar alkol
kullanımıyla benzerlik göstermektedir.
Öğrenme, hafıza, dikkat yetileri ve
esrar
Esrar kullanımı öğrenme ve bilgi
hatırlamayı olumsuz etkileyebildiği
için, entelektüel kapasite, çalışma ve
sosyal beceriler konusunda da gerileme
görülmektedir. Bunun yanı sıra
araştırmalar, esrarın hafıza ve
öğrenmeyle ilgili olumsuz etkilerinin
esrarın etkisi geçtikten sonra bile
günler hatta haftalar sürebildiğini
göstermektedir.
Esrar ve akıl hastalığı
Esrar kullanımına bağlı psikotik
bozukluklar kullanımdan kısa bir süre
sonra gelişmekte ve çoğunlukla
kötülük
görme sanrıları ya da kıskançlık
sanrıları şeklinde olmaktadır. Esrar,
kalıcı psikoza da yol açmaktadır. Bu
konuda yapılan birçok araştırma gözden
geçirildiğinde esrar kullananlarda
şizofrenik bozukluk gelişme riskinin
esrar kullanmayanlara göre 6.7 kat daha
fazla olduğu ortaya çıkmaktadır.
Şizofreniye yatkın olan kişilerde
esrarın psikozu başlatan veya
alevlendiren bir etken olduğu
düşünülmektedir. Kimde ve nasıl ortaya
çıktığına ilişkin bilgiler ise henüz
yeterli düzeyde değildir.
Esrar ve amotivasyon sendromu
Esrar kullanımının “Amotivational
Syndrome”a yol açar. “Amotivational
Syndrome” belirtileri arasında güdü ve
hırsta düşüş, duyguların ifadesinde
azalma, uzun süreli planlar yapıp
yürütme kapasitesinin azalması ve
engellenmeyle başa çıkma zorluğu
sayılabilir. Ayrıca, esrar
kullanıcılarında hedefe yönelik etkinlik
kaybı, yeni sorunları çözme yeteneğinde
de kayıp gözlenmiştir.
Esrarın yarattığı diğer olumsuz
sonuçları
Kalp atışında artış ve kestirilemeyen kan basıncı değişimi esrar
kullanımına bağlı etkiler arasında
sayılabilir.
Esrar kullandıktan sonraki ilk bir saat
içinde kalp krizi geçirme riskinin
normalden dört kat daha fazla olduğu
ortaya konmuştur. Araştırmacılar bu
etkinin esrarın kan basıncı ve kalp
atışı üzerindeki etkisi ve kanın azalan
oksijen taşıma kapasitesinin etkisinden
kaynaklandığını öne sürmektedirler.
Esrar kullanımı, sıklıkla öksürük ile
birlikte ağız ve boğazda yanma ve
batmaya neden olur. Düzenli olarak esrar
kullanan kişilerde, sigara kullananlara
benzer, öksürük, balgam çıkarma, sık ve
ani göğüs ağrıları sıktır ve yüksek
akciğer enfeksiyonu riski vardır. Esrarı
sigara halinde kullananlarda baş boyun
kanseri geliştirme olasılığı yüksek
olduğu ve kullanım sıklığı arttıkça bu
hastalığın riskinin de yükseldiği iddia
edilmektedir.
Sigara halindeki esrar, sigaraya oranla
%50-70 arası daha fazla kanserojen
hidrokarbon içermektedir. Esrar
kullanıcıları, sigara içenlere oranla,
genellikle dumanı içlerine daha derin
çekip, nefeslerini daha uzun süre
tutmaktadırlar. Bu şekildeki esrar
içimi, akciğerlere daha fazla baskı
uygulayıp kullanıcıların kansere daha
eğilimli olmalarına neden olmaktadır.
Esrar kullanımı ağız kuruluğu ve iştah
artışına neden olur.
Esrar etkisi altında araç
kullanılmamalıdır
Esrar, kullanımından sonra araba
kullanılması tehlikelidir.
Esrarın araba kullanma üzerindeki
olumsuz etkileri şunlardır:
-
Tepki verme zamanının yavaşlaması
-
Çevresel ışık uyaranlarını
algılamada zayıflık
-
Zayıf göz takibi
-
Zaman ve yer algısında bozulma
-
Koordinasyonda zayıflama / bozulma
-
Fren ve hızlanmada hatalar, hız
kontrolünün azalması
-
Yargı ve karar alma yeteneğinin
zayıflaması, araba sollamada kaza
riskinin artması
-
Özellikle birden çok iş yaparken,
dikkatin zayıflaması / azalması
-
Kısa süreli hafızanın zarar görmesi
-
Alkol ve diğer uyuşturucu maddelerle
birlikte kullanınca, olumsuz
etkilerin artış göstermesi
Esrar bağımlılık yapar
Araştırmalarda esrar kullanımının
fiziksel ve psikolojik bağımlılık
yapabileceği gösterilmiştir. Esrar
bağımlılığı ayrı bir tanı kategorisi
olarak DSM-IV ve ICD-10 gibi
sınıflandırma sistemlerinde yer
almaktadır. Esrar kullanımına karşı
hızlı bir tolerans geliştiği
gösterilmiştir.
Yapılan bir çalışmada, esrar
kullanıcılarının %35’i istedikleri halde
esrarı bırakamadıklarını, %24’ü esrar
kullanımı yüzünden yaşadıkları sorunlara
rağmen kullanmaya devam ettiklerini ve %
13’ü tüketimlerini kontrol altında
tutamadıklarını bildirmişlerdir.
Araştırmaya katılan kullanıcıların
%20’si, esrar kullanmadıkları zaman
huzursuzluk ve gerginlik hissettiklerini
ifade etmişlerdir.
Esrar kullanıcılarında bağımlılık
görülme riskinin kullanımın sıklığıyla
orantılı olduğu gösterilmiştir.
Bağımlılığın görülme sıklığı, sık
kullanımla beraber yükselme
eğilimindedir. Haftada birkaç kez esrar
kullananlarda bağımlılık görülme
sıklığının %57 ile 92 arasında değiştiği
saptanmıştır.
Esrarın yoksunluk belirtileri
Sık ve uzun süre kullanıldıktan sonra
bırakılan esrarın yoksunluk
belirtilerine yol açtığı belirlenmiştir.
Yapılan araştırmalarda esrar
kullanımının bırakılması sonucu birçok
farklı yoksunluk belirtisinin ortaya
çıktığı görülmüştür.
Dört hafta boyunca aralıksız esrar
kullanan ve ardından 4 hafta arındırma
süreci yaşayanlarda, esrar kullanımı
kesildikten sonra iştahsızlık ve uyku
düzensizliği gözlemlenmiştir. Farklı
araştırmacılar tarafından yapılan birçok
çalışmada benzer yoksunluk belirtileri
saptanmıştır. Yoksunluk belirtilerini şu
şekilde özetleyebiliriz:
-
Aşırı hassaslık
-
Alınganlık
-
Sinirlilik
-
Huzursuzluk
-
Gerginlik
-
İştah azalması
-
Uykusuzluk
-
Titreme
-
Ürperme
-
Terleme
-
Ateş
-
Bulantı
-
Mide-Bağırsak rahatsızlıkları
-
Parçalanmış düşünceler
-
Yön duygusu kaybı
-
Görsel, işitsel ve dokunsal
halüsinasyonlar
Yoksunluk belirtilerinden en az ikisini
yaşayan kullanıcıların esrar yoksunluğu
tanısı alabilecekleri belirtilmiştir.
Belirtilerin uyuşturucu madde
kullanımının bırakılmasından 4 saat
sonra başlayıp 4 gün boyunca devam
ettiği, belirtilerin bu
4 günde en
yoğun düzeye ulaştığı bildirilmektedir.
Yoksunluk sürecinde agresyonun özellikle
en yoğun yedinci günün sonunda yaşandığı
gözlemlenmiştir.