Tüm detaylarıyla Bonzai belası!

Ucuzluğu ve kolay ulaşılabilirliği ile öne çıkan Bonzainin tüm zararları ve bilinmeyen yönleri

Uyuşturucu Madde Bağımlılığı Tedavisi

Bağımlılık kaderimiz değil, temiz bir yaşama davet var!

Tüm yönleriyle Esrar(Marijuana)

Yıllarca masum olarak gösterilen Marijuana'nın aslında masum olmadığına dair bir yazı.

Tüm yönleriyle Opiyatlar(Eroin,Kodein,Morfin,Afyon)

Madde bağımlılığının son noktası olarak bilinen, tedaviyi kabul etmemenin sonuçlarının en acı olduğu maddeler hakkında geniş bir yazı.

Tüm yönleriyle Kokain

Zenginlerin oyuncağı haline dönüşmüş, magazin ve medyada ünlülerin kullanımı ile boy gösterdiğinden popülarist çevrelerce merak edilen Kokain hakkında geniş bir yazı.

bağımlılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bağımlılık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mayıs 2014 Cuma

Durun ve bir daha düşünün!



Durun ve birdaha düşünün. Bu yola girmek istediğinizden emin misiniz?



22 Mayıs 2014 Perşembe

Uyuşturucu Bizi Ne Hale Düşürüyor?


Uyuşturucunun bizleri ne hale düşürdüğünü kullanan herkes kendine itiraf etmese de bilmektedir. Toplumda saygı görmemek,korku veya acıma ile izlenmenin sonuçları da buna bağlıdır. Videoyu izledikten sonra herkesin aklına düşen soru şu olmalıdır. Madde bunlara değer mi?

Uyuşturucu Bağımlılığı ve Tedavisi

Uyuşturucu madde kullananlar tedavi olabilir mi?
Evet,  uyuşturucu madde kullanan kişiler tedavi olabilir. Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren kişilerde uyuşturucu maddeyi bırakma oranı çok yüksektir. ullanılan uyuşturucu madde esrar, eroin, ekstazi fark etmez. Tedavi sadece kişinin uyuşturucu maddeyi bırakmasını değil, sosyal yaşamına geri dönmesini ve yaşamını sağlıklı biçimde sürdürebilmesini de içerir. Bu ise uyuşturucu maddesiz yaşam tarzının inşa edilmesi ile mümkün olmaktadır.
Tedavide başarı oranının araştırmalarda %40 olduğu bildirilmektedir. Kişinin tedavi olma motivasyonu ve tedaviye uyumu çok önemlidir. Kullanıcılar arasında “bu hastalığın bir tedavisi olmadığı” yolunda bir kanı yerleşmiştir. Halbuki, bu yanlış bir kanıdır. İsteklilik ve kararlılık tedaviyi mümkün kılmaktadır.
Yapılan araştırmalar, şeker hastalarının uyuşturucu madde kullanıcılarına göre tedaviye daha uyumsuz olduğunu göstermektedir. Ancak uyuşturucu madde kullanımında hastalığın tekrarı sadece tıbbi sorunlara yol açmamaktadır. Aynı zamanda sosyal, ekonomik ve adli sorunlara da yol açmaktadır. Kişinin uyuşturucu madde kullanımını daha büyük yıkıma yol açtığı ve yaşam kalitesini düşürdüğü için, diğer hastalıkların tekrarından daha önemlidir.
Bağımlılık tedavisinde süre nedir?
Bağımlılık tedavisi uzun sürelidir. Kişinin tedavide kaldığı süre arttıkça, tedavinin başarılı  olma ihtimali artar. Tedavinin süresi kişiden kişiye değişir.
Kişinin 6 ay uyuşturucu madde kullanmasına tıbbi literatürde “kısmi düzelme” adı verilmektedir. Bu nedenle tedavinin aralıklı da olsa en az 6 ay sürmesinde yarar vardır.
Ancak tedavi süreci bir yıl kadar deam etmelidir. Bir yılın sonunda da gerekli durumlarda tedaviye devam edilmesi gerektiği bildirilmektedir. Bağımlılıkta tedavinin ömür boyu sürmesi gerektiğini ileri süren çalışmalarda vardır.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Öncelikle kişi başvurduğu zaman bedeninin uyuşturucu maddeden arındırılması gerekir. Buna detoksifikasyon adı verilir. Eroin gibi bazı uyuşturucu maddeler bırakıldığında ciddi yoksunluk belirtileri ortaya çıkacağı için tıbbi bir tedavinin uygulanmasını gerekli kılar.
Tek başına ilaç tedavisi yeterli değildir. Kişinin kendisini tanıması, uyuşturucu maddeyi kullanma davranışını öğrenmesi, uyuşturucu madde kullanma nedenlerini anlaması, tekrar başlamaması için neler yapması gerektiğini öğrenmesi sağlanır.
Bu amaçla bireysel ve grup terapileri yararlı olmaktadır. Ailenin ve bağımlı kişinin eğitimi de tedavinin içinde yer almaktadır. Tedavi süresi uzadıkça başarı şansı artar.
Tedavide başarıyı artıran faktörler nelerdir?
Bağımlılık tedavisindeki başarı kişiye, çevreye ve yönteme göre değişkenlik gösterir. Tedavide başarıyı artıran faktörlerden en önemlisi kişinin istekli ve kararlı olmasıdır. Bağımlı kendini değiştirmeye çalışırken, ailesi de değişimlere uğramayı kabul etmelidir. Bu noktada ailenin desteği önemlidir.
Uzun süreli tedavide olmak, başarı şansını artırmaktadır. Bağımlılığın tedavisi her tip uyuşturucu madde kullanımı için benzerdir. Eğer kişi kendisinin bağımlı olduğunu unutmaz, tedaviye uyum gösterir ve yarıda bırakmazsa başarılı olma şansı yüksektir.
Kişi yardım almadan bağımlılıktan kurtulabilir mi?
Esrar, eroin, ekstazi gibi uyuşturucu maddeler, sigara ve alkol bağımlılığı beyinde değişiklikler yaratır. Bu biyolojik değişiklikler, kişinin çevresi, psikolojisi ve sosyal sorunları ile etkileşir. Tedavi ise değişimin gerçekleşmesi ile mümkün olmaktadır.
Değişimin hangi alanlarda olması gerektiği, riskli durumların belirlenmesi ve buna karşı önlemlerin geliştirilmesi, yeni davranış modellerinin benimsenmesi ancak belli bazı yardımların alınması ile mümkün olmaktadır. Bu nedenle kişinin profesyonel destek alması iyileşme şansını artırır.
Kullandığı uyuşturucu maddeye göre kişinin tedavinin şansı nedir?
Bağımlılık tedavisinde en önemli etken kişinin istemesi ve bağımlılık tedavisinin kurallarına uymasıdır. Bunlar gerçekleştikten sonra kişinin kullandığı uyuşturucu maddenin büyük bir önemi yoktur.
Yatarak mı, ayaktan tedavi mi?
Tedavinin türü kişiden kişiye değişir. Genel olarak ayaktan tedavi daha yararlıdır. Bunun en önemli nedeni kişinin kendi yaşamını değiştirmeden, bulunduğu çevre ve koşullar içinde alkol veya uyuşturucu madde kullanmamayı öğrenmesidir.
Ancak kişi kendisini alkol ve uyuşturucu maddeden uzak tutamıyor, arkadaş çevresinin baskısına karşı koyamıyorsa, bu durumda izole edilmesi yani hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi yararlı olacaktır.
Detoksifikasyon (arındırma) nedir?
Detoksifikasyon tıbbi bir dönemdir. Kullanılan uyuşturucu maddenin bırakıldıktan sonra ortaya çıkan yoksunluk belirtilerinin kaldırılmasını hedefler. Her uyuşturucu maddenin yoksunluk belirtisinin niteliği ve şiddeti farklıdır. Yoksunluk belirtilerinin şiddeti kişiden kişiye de değişebilir. Uyuşturucu madde kullanımı sırasında bedenin kurduğu denge, uyuşturucu madde bırakıldıktan sonra yeni bir denge oluşturmaya çalışır. İşte bu dönemde önemli bedensel sorunlar yaşanabilir. Bu bedensel belirtileri gidermek için tıbbi müdahaleler gerekir.
Detoksifikasyon süreci tek başına tedavi değildir. Detoksifikasyon aşamasını takiben terapi ve rehabilitasyon sürecinin başlaması, iyilik sürecini uzatacaktır. Sadece arınma tedavisi ile tedavi tamamlanmış olmaz.
Arınma uyuşturucu maddenin vücuttan temizlenme sürecidir ve tedavinin sadece başlangıcıdır. Arınmadan sonra kişinin kendisini tanıması, uyuşturucu maddeyi kullanma davranışıyla başa çıkmasını öğrenmesi, uyuşturucu madde kullanma nedenlerinin üstesinden gelmesi, tekrar başlamaması için neler yapması gerektiğini öğrenmesi gerekir. Tedavi süresi uzadıkça başarı şansı artar.
Bağımlılık terapisi nedir?
Bağımlılıkta terapi;
·         Kişinin kendini tanıması, anlaması ve kendini değerlendirme yetisini kazanmasını,
·         Uyuşturucu madde kullanmaya başlama nedenlerinin araştırılmasını ve bununla ilgili etkenlerin ortadan kaldırılmaya çalışılmasını (kişilik sorunları, güvensizlik vb),
·         Söz konusu uyuşturucu maddelerin kendisinde yarattığı etkileri tanımasını,
·         Tekrar kullanmaya başlamasının engellenmesi için gerekli bilgileri ve yetileri kazanmasını,
·         Altta yatan veya eşlik eden ruhsal sorunların tedavisini,
·         Dış dünyaya karşı kendisini hazırlamasını sağlamaya yöneliktir.
Bu amaçla uygulanan bireysel ve grup terapilerinin bağımlılığın tedavisinde yeri büyük olmaktadır.
Tekrar kullanmaya başlama oranı nedir?
Bağımlılık yineleyen bir hastalıktır. Genelde uyuşturucu madde kullananların birden fazla tedavi girişimleri vardır. Tedavi girişimi sayısı arttıkça, tedavi şansının azalmadığı bilinmektedir.
Bu nedenle, birkaç kez başarısız tedavi girişimi kişiyi ve çevresini karamsar kılmamalıdır. Her yeniden kullanmaya başlama, aslında kişi için öğretici bir süreç olarak görülmelidir.
Eğer bu tekrarlardan kişi bir şeyler öğrenebilirse, bir daha ki sefere yeniden başlamaması için gerekli önlemleri alabilir. Alkol veya uyuşturucu maddeyi bıraktıktan sonraki ilk aylarda tekrar kullanmaya başlama riski daha yüksektir. Bu nedenle, özellikle ilk bir yıl içinde kişinin tedavilere devam etmesi büyük önem taşır.
Kullanılan uyuşturucu madde tamamen bırakılmalı mı?
Eğer bağımlıysanız, kullandığınız uyuşturucu maddeyi tamamen bırakmak gerekir. Bağımlı olan kişilerde kullanılan uyuşturucu maddeyi azaltmak mümkün değildir. Tabi ki bunu deneyebilirsiniz, ancak tüm araştırmalar bağımlı kişilerin kullandıkları uyuşturucu maddeyi bırakmadıkları azalttıkları zaman, tekrar eskisi gibi kullanmaya başladıklarını göstermektedir.
Aslında tüm uyuşturucu maddeleri bırakmak daha doğrudur. Çünkü, sadece kullandığınız uyuşturucu maddeyi bırakmak yeterli olmaz. Diğer uyuşturucu maddeleri kullanmaya devam ederseniz, uyuşturucu madde kullanım alışkanlığınız devam etmiş olacaktır. Başka uyuşturucu maddelerin verdiği etkiler dolayısıyla kontrolü kaybedecek ve bıraktığınız uyuşturucu maddeyi de tekrar kullanmaya başlama ihtimaliniz yüksek olacaktır.

Tum yonleriyle Kokain

Genel bilgi
Kokain  çok hızlı ve güçlü bir bağımlılık geliştirir. Genellikle “coke” olarak adlandırılır.  Kokain, kökeni güney Amerika olan "Erythroxylon Coca" şurubundan elde edilen bir alkoloiddir. Baz kokain, beyaz kristalize bir tozdur.
Kokainin etkileri kısa zamanda ortaya çıkar ve kaybolur. Alımını takiben etkisini hemen gösterir. Yaklaşık 30 ile 60 dakika içinde etkisi kaybolur. Bu süre zarfında eğer tekrar kokain alınmazsa yoksunluk belirtileri belirir. Bu belirtiler oldukça tatsızdır. Yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmaması için dozun hemen tekrarlanması gerekir.
Bağımlılık
Bağımlılık yapıcı etkisi oldukça yüksektir. Psikolojik bağımlılık bir kez kullanıldıktan sonra bile gelişebilir. Tekrarlanan kullanımlardan sonra tolerans gelişir ve fizyolojik bağımlılık oluşur. Kokain kesildiğinde yoksunluk belirtileri ortaya çıkar, ancak bu etkiler eroin, morfin gibi opiyatlar ile karşılaştırıldığında daha düşüktür.
Kullanım yolu
En sık kullanım yolu iyice ezilmiş tozunun buruna çekilmesidir. Deri altına ya da damara enjeksiyon yolu ile, ya da sigara gibi içmek tarzında da kullanılabilir.
Etkileri
Kullanımını takiben taşikardi ya da bradikardi (kalp atışının hızlanması ya da yavaşlaması), pupiller dilatasyon (göz bebeklerinin büyümesi), kan basıncında düşme ya da artma gözlenir.
Kokain yüksek doz kullanıldığı zaman kalp atım hızında artma, tansiyon yüksekliği ortaya çıkar. Sinirlilik, sosyal muhakeme kaybı, yüsek riskli cinsel girişimler, saldırganlık, psikomotor aktivitede artış, ajitasyon, kalp atımında bozukluk, göğüs ağrısı, kas zayıflığı, solunum güçlüğü ve koma gelişir.
En sık görülen etki burunda kanlanmanın (nasal konjesyon) artışına bağlı olarak görülen burun kanamalarıdır. Bronşlar ve akciğerde hasara neden olur. Tiklere yolaçar ve migren benzeri başağrıları oluşturabilir.
En önemli yan etkisi beyin üstüne olan etkileridir. Beyinde enfarktlar (tıkanmalar) oluşturur. Kimi zaman beyin içi kanamalar gözlenir. Beyin üstüne olan bu etkiler kokainin damarları daraltıcı etkisinden kaynaklanmaktadır. Kokain kullananlarda %3-8 oranında sara (epilepsi) nöbetleri gözlenmiştir. En sık epileptik nöbetlere neden olan uyuşturucu madde kokain olup, ikinci sırada amfetaminler gelir. Nöbetler, yüksek doz kokain ya da crack kullananlarda daha sık görülen bir yan etkidir.
Myokard enfarktüsü (kalp damarlarında tıkanma) ve aritmi (kalbin ritminde bozulmalar) kokainin kalp üstüne olan istenmeyen etkilerinin başlıcalarıdır. Kokain afrodizyak bir uyuşturucu maddedir. kullanıldığı zaman boşalmayı geciktirir. Ancak uzun kullanım sonucu ya da kişi kokain kullanımını bıraktığı zaman iktidarsızlık ile sonuçlanır. Kokain kullanımını takiben paranoid hezeyanlar ve halüsinasyonlar gözlenebilir. Bu durumda kişi hayaller görmeye, herşeyden kuşku duymaya başlar. Bu durum psikoz tablosunu andırır.
Yoksunluk belirtileri
Kokain alımını izleyen bir saat içerisinde “crash” adı verilen depresyona benzer bir tablo oluşur. Bu tablo çöküntü, mutsuzluk, hiçbir şeyden zevk almama, sıkıntı, kaygı, sinirlilik, güçsüzlük, çok uyuma isteği, korkutucu rüyalar ile belirgindir. Bu belirtiler 18 saat sürer. Ağır kullanımda ise bir haftaya kadar uzar. Özellikle 2-4 gün arasında en şiddetli düzeyine varır. Bu dönemde intihar gözlenebilir.